Tam 29 yıl önce yüreğimizde yarası kapanmaz, kapanamaz bir olay gerçekleşti.

Halk Edebiyatımızın büyük ozanı Pir Sultan Abdal’ı anmak için Sivas’a gelen 33’ü aydın 35 kişi, Madımak Oteli’nde katledildi.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı; laik, demokratik ve üniter devlet yapısını hedef alan gerici ayaklanmacılar, “Kahrolsun laiklik!", "Yaşasın Şeriat!" sloganlarıyla birlikte 2 Temmuz 1993 günü Sivas’ta hiç sönmeyecek bir yangın, yüreğimizde hiç dinmeyen bir acı, kanlı bir tarih bıraktı. Sivas’ta dil sustu, vicdanlar sustu, türküler ateşe verildi. Gerici ayaklanma, “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak!” diyerek sadece aydınlarımızı değil, en başta Cumhuriyet’i ve Cumhuriyet’in temel kazanımları olan bilimi, demokrasiyi ve çağdaşlaşmayı hedef aldı.
 

Anadolu’da, Karanlık Çağ’a da karanlığın getirdiği din ve sömürü düzenine de Cumhuriyet Devrimleri ile son verilmiştir. Kurtuluş Savaşımız devam ederken birçok bölücü, gerici, yıkıcı isyan ve ayaklanma çıkmış, fakat hepsi halkımız ve Cumhuriyet’in ordusu tarafından bastırılmış, 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti doğmuştur.

Cumhuriyet kurulduktan sonra da nice isyan ve ayaklanma yaşanmış, ancak hepsi bastırılmış ve Cumhuriyet yenilmemiştir. 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yaşananlar da siyasi tarihimizde yaşanan gerici, bölücü ve yıkıcı ayaklanmaların bir devamıdır. Gericiler, 2 Temmuz 1993’de 35 canımızı bizden kopardılar, yüreğimizi yaktılar ama amaçlarına ulaşmadılar ve asla ulaşamayacaklar! Çünkü zaman geriye işlemez, nehir tersine akmaz. Türk Ulusu canı ve kanıyla elde ettiği bağımsızlığını ve eşitçe, insanca bir yaşama kavuştuğu Cumhuriyet Devrimlerini sonsuza kadar koruyacak ve yaşatacaktır.

2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yitirdiğimiz canlarımızı saygıyla anıyor, onların aziz hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz.

Laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin ışığı hiç sönmeyecek!

Sivas’ta insanlığa karşı işlenen bu suçu unutmayacağız, aklımızda!