Sadece 24 Haziran seçimleriyle 2017 referandumu, muhalefeti tatmin eden bir hukuki sonuç doğurmadığı halde YSK’nın resmi seçim sonuçlarına uymak zorunda kalınmıştır.

ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ GENEL MERKEZİ VE

Seçimlerin hukuka uygun şekilde yapılması, demokrasinin tartışmasız temel şartıdır. Türkiye’de seçimler 1950 yılından beri demokrasiye uygun şekilde yapılmış, herhangi bir tartışma yaşanmamıştır.

Sadece 24 Haziran seçimleriyle 2017 referandumu, muhalefeti tatmin eden bir hukuki sonuç doğurmadığı halde YSK’nın resmi seçim sonuçlarına uymak zorunda kalınmıştır.

İstanbul BB seçimini kaybeden siyasal iktidarın yaptığı sonu gelmez itirazlar sonunda YSK, bir ay sonra hukuka uymayan bir karar ile seçimin yenilenmesine karar vererek, başkan Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını geri almıştır.

Bu olay maalesef Türkiye’de demokrasinin tümüyle ortadan kalktığının kanıtı olmuştur.

Şöyle ki:

- YSK’nın iptal kararı kendisinin yaptığı seçim takvimine aykırıdır. Ayrıca YSK’nın yerleşik içtihatları da nazara alınmamıştır. İptal kararı bazı sandık kurullarında görev alanların kamu görevlisi olmadığı gerekçesine dayandırılmıştır. Yapılan itirazın seçim takvimine göre 2 marttan sonra yapılmış olması, itirazın ret nedeni olması gerekirken itiraz kabul edilmiş, yasadaki istisnai hüküm de görmezden gelinmiştir.

Aynı YSK üyeleri daha önce referandumda, kanunun açık hükmü olan, oy pusulalarının mühürlü olması kuralını çiğnerken, gerekçe olarak vatandaşın iradesinin sandığa yansıması gerektiği görüşüne dayandırmıştır.
İBB seçiminin iptal kararını verirken YSK, vatandaşın oyunun sandığa yansıması gerektiği konusundaki önceki kararlarını çiğnemiştir. Sandık kurullarının ilçe seçim kurulunca oluşturulacağı, eğer bir hata varsa bu hatanın oy veren vatandaşa yükletilemeyeceğini göz ardı etmiştir. 

YSK, sandık kurullarının hatasının, seçmen iradesini engellememesi gerektiği konusundaki kendi kararıyla ters düşmekle YSK’ya duyulan güven duygusunu da zedelemiştir.
Ayrıca, seçimde aynı sandıkta aynı zarf içinde dört ayrı yerel kuruma oy kullanan vatandaşın oyunu, üç kurum için geçerli sayarken, iktidarın kaybettiği İBB başkanlığı için iptal etmesi, kararın hukuki değil siyasi bir karar olduğunu açıkça göstermektedir.

Demokratik hukukun uygulanmasıyla iktidara gelen AKP iktidarının, yine aynı yolla seçimi kaybedince İBB Başkanlığı seçimi için şaibe, organize bir hareket, bir suç gibi iddiaları güven verici olmamıştır.

Sonuç, seçimlerin hukuka uygun ve adil yapılması için görev üstlenmiş olan YSK’nın hukuka aykırı bu iptal kararının kabul edilemez olduğunu kamu oyuna saygıyla duyuruyoruz.