Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Bodrum Şubesi, “Dil Bayramı”nı “Atatürk’ün Dil Çalışmaları, Harf ve Dil Devrimi” konulu panelle kutladı.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Bodrum Şubesi, “Dil Bayramı”nı “Atatürk’ün Dil Çalışmaları, Harf ve Dil Devrimi” konulu panelle kutladı.

Dil Bayramı’nın 85’inci yılı nedeniyle Bodrum Belediyesi Hakan Aykan Kültür Merkezi (TRAFO)’nde yapılan panele yazar ve Dil Derneği Yürütme Kurulu üyesi, İnci Gürbüzatik, yazar Hamdi Topçuoğlu ve İTÜ Emekli Öğretim Görevlisi Nadiye Sarıtosun konuşmacı olarak katıldı.

Panel öncesi Kent Haber’in sorularını yanıtlayan ÇYDD Bodrum Şube Başkanı Meral Saraçbaşı “Özellikle Atatürksüz bir müfredatın olmaması gerektiğini, birçok alanda olduğu gibi Atatük’ün dil alanında da çalışmalarının olduğunu topluma yansıtma görevimiz var.” dedi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Dil Derneği Yürütme Kurulu üyesi İnci Gürbüzatik, “Diyorlar ki; ‘Türk Halkı bir gecede dilsizleşti.’ Yalan söylüyorlar. Harf Devrimi’nin nasıl yapıldığının tarihsel geçmişi dinleyenleri büyülüyor. Yaşanan tarih masal anlatır gibi geçiyor. Türk dili ile ilgili çalışmalar sanki Cumhuriyetle, Atatürk ile başlamış gibi kamuoyu oluşturuluyor. Böyle bir şey yok. Türkçe ve Türk dili ilgili çalışmaların kökenine inildiği zaman 5’inci yüzyıla kadar gidiyor.” dedi.

Nadiye Sarıtosun ise Türk dilinin en eski yazılı belgesi olan Göktürk Anıtları’na değinerek şu bilgileri verdi:

“Buradaki ABC, Türk ABC’si. Türklere özgü resim yazısı. Bu harfler yukarıdan aşağı yazılıyor. Bu alfabe ile yazılan dil olağanüstü bir dil. Göktürkçe çok gelişmiş bir dil, eşanlamlı sözcükler var, büyük bir hitabet dili. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ile Bilge Kağan’ın seslenişi aynıdır. Biz bugün Göktürkçe’nin devamını konuşuyoruz.”

Osmanlı döneminde de Latin Alfabesi’ne geçebilmek için çalışmalar yapıldığının altını çizen Sarıtosun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Osmanlıca öğrenilmesi zor, yazılması zor bir dil. Cumhuriyetten önce neden başarılamıyor? Çünkü arkalarında bir devlet desteği yok. Çünkü eski eğitimle yetişmişler. Bir de karşılarına dogma buluyor. Dönemin şeyhülislamları ‘Bu harfler kutsaldır’ diyor. İnsanlar böyle karşılıyor. Osmanlıca yazılmış bir şeyi dua diye saklıyorlar. Kuran’ı araştırdım. Bir alfabenin, bir dilin kutsal olmadığını Kuran-ı Kerim bizzat kendisi açıklıyor” dedi.

Panelin bir diğer konuşmacısı Yazar Hamdi Topçuoğlu da “Bizim dilsiz bırakıldığımızı öne sürenler Osmanlı dönemindeki harf çalışmalarını görmezden geliyorlar. Arap harfleri Türk dilinin ses yapısına uygun değil. Bu nedenler Harf Devrimi’ni oluşturacak ekip çalışmaya başladığında en büyük sıkıntı burada karşılarına çıkar. Atatürk’teki harf düşüncesi 1908’lerdedir. Bu bir süreçti. Bu sürecin Cumhuriyet ile birlikte taçlanması gerekiyordu.” ifadelerini kullandı.