ÇOCUK İŞÇİLİĞİ KABUL EDİLEMEZ

cocuk-isciligi-kabul-edilemez TÜİK verilerine göre 22.8 milyon çocuğumuz var. 1.7 milyon mülteci çocukla birlikte toplam çocuk sayımız 24.5 milyona ulaşıyor.

 

ÇOCUK İŞÇİLİĞİ KABUL EDİLEMEZ

TÜİK verilerine göre 22.8 milyon çocuğumuz var. 1.7 milyon mülteci çocukla birlikte toplam çocuk sayımız 24.5 milyona ulaşıyor.

Tüm çocuklarımız için başta yaşama, sağlık ve eğitim olmak üzere daha iyi yaşam koşullarını sağlamamız gerekiyor. Oysa; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)  mülteci çocuklar hariç Türkiye’de yalnızca 2019’un dördüncü çeyreğinde 5-17 yaş aralığında 720 bin çocuğun çalışmak zorunda bırakıldığını açıkladı.

  • Sadece mevsimlik tarımda çalıştırılan çocuk sayısı 400 bin olarak tahmin ediliyor.

182 sayılı ILO Sözleşmesi ve 190 sayılı Tavsiye Kararı çerçevesinde, Türkiye’de çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri;

  • “Sokakta Çalışma,
  • Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde Ağır ve Tehlikeli İşlerde Çalışma,
  • Tarımda Aile İşleri Dışında, Ücret Karşılığı Gezici ve Geçici Tarım İşlerinde Çalışma”

olarak  belirlenmiştir ve Türkiye ağır ve tehlikeli işlerde çocukların çalıştırılmasını önce 2015 yılına kadar ortadan kaldıracağını, daha sonra ise bu süreyi 2023 yılına uzattığını ilan etmiştir.

Çalıştırılarak en temel haklarından mahrum edilen çocuklarımızın \%41’i tarım, \%28’i sanayi, \%21’i ticaret, \%10’u hizmet sektöründe. Başta tarım olmak üzere bu işlerin önemlice bir bölümü kesinlikle çocukların çalıştırılmaması gereken ağır ve tehlikeli işler kapsamında.

Bu konuda başta Aile,Çalışma ve Sosyal Hizmetler ile Milli Eğitim Bakanlığı’na büyük sorumluluklar düşüyor.

Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı Sn. Ziya Selçuk adına servis edilen haberde Bakan’ın “çocuklardan aldığı domatesle, kitabı takas ettiği ve öğretmenlerin tarımda işçi olarak çalıştırılan çocukları ziyaret etmesi istemi” magazinel olarak sunuldu.

      ÇOCUK İŞÇİLİĞİ;

      Çocuklar için zihinsel, fiziksel, sosyal ve duygusal gelişimleri açısından yüksek

      risk yaratır, çalışma ortamlarında sözlü ve fiziksel şiddete, her tür ihmal,

      istismar ve tacize açık hale getirir çocukları taşıyamayacakları sorumluluklar

 

 

üstlenmeye zorlar ve yaşama ve gelişme haklarından yoksun bırakır.

Eğitimlerini engeller,  sağlıklarını bozar

Çocukların çalışmaya zorlanması; bir çocuğun çocukluğunu, gelecek potansiyelini ve insanlık onurunu elinden alan her türlü çalışma şekli olarak tanımlanmaktadır.

Türkiye ulusal mevzuatıyla ve imzalayarak iç hukuk normu haline getirdiği başta Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere uluslararası sözleşme ve belgeler ile çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılmasını, çocukların 15 yaşından önce hiç çalıştırılmamasını, 15-17 yaşları arasında ise ağır ve tehlikeli işlerde kesinlikle çalıştırılmamasını kabul ve taahhüt etmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 50’ nci maddesinde, “kimse yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar, çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.”  hükmüne yer verilmiştir.

Sayın Bakan adına servise sunulan haber tam da bu ağır hak ihlali ile karşı karşıya kalan çocukları göstermektedir.

Kamu yöneticilerine düşen öncelikli ve acil görev başta mevsimlik tarımda çalışanlar olmak üzere çocukların çalıştırılmasının kesinlikle önüne geçilmesidir.

Çocuk işçiliği kesinlikle önlenmelidir.

Çalıştırılmak çocuklar için tüm temel haklarının zarar görmesi ve her tür ihmal ve istismara açık hale gelmeleri demektir.

Çocuk işçiliği baştan reddedilmelidir.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği çocuklarımızın çalıştırılmasını kabul edilemez bulmakta ve Yöneticileri görevlerini yapmaya davet etmektedir.

 

 

 

 

 


31.07.2020