HABERLER
Artık sabrımız kalmadı

artik-sabrimiz-kalmadi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, siyasal iktidarı, cinsiyet eşitliğini sağlamak için göreve çağırıyoruz! Bu bir demokrasi talebidir!

ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ GENEL MERKEZİ

VE

TÜM ŞUBELERİNDEN

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, siyasal iktidarı, cinsiyet eşitliğini sağlamak için göreve çağırıyoruz!

Bu bir demokrasi talebidir!

Türkiye'de kadınlar özellikle 1926'da Türk Medeni Kanunu’nun kabulünden beri erkeklerle eşit haklara sahiptir. Bu temel hak, Atatürk'ün kadınlara armağanıdır.

Atatürk devrimleriyle kazandığımız hakları koruma bilincine sahip kadın ve erkek yurttaşlar olarak yasaların verdiği haklara, yaşamın her alanında sahip olmak istiyoruz.

Çağdaş dünyada toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak, devletlerin görevidir. Altına imza attığımız uluslararası belgelere ve yasalarımıza göre, ülkemizde de bu görev, siyasal iktidarındır.  

Kadınların hak ve özgürlükleri, demokratik hukuk devletlerinde gelişme gösterirken otoriter yönetimlerde geriye gitmektedir.

Toplumumuz AKP iktidarından beri siyasal İslami ideoloji ile bütünleşen bir geriye gidişi yaşamaktadır. Siyasal iktidarın din merkezli bir yönetim ve dindar bir toplum oluşturmak için kullandığı en etkili araç, kadınlar ve kadınların yaşam biçimidir. Kadınlarımız bağımsız kadın olarak değil, aile kadını olarak ele alınmakta, İslami giyim biçimi içinde üç- beş çocuk doğurarak sosyal yaşamdan uzaklaşmakta, evde engellilere ücret karşılığı bakarak çalışan kadın statüsüne girmekte, dolayısıyla sosyal yaşamdan ve eğitimden kopmaktadır.

Kız çocuklarının -her yıl daha fazla- örgün eğitimden uzaklaşmasının ekonomik, geleneksel ve dini tutuculuktan kaynaklanan nedenleri vardır. Sorunun ekonomik boyutu bir ölçüde çözülebilirse de geleneksel ve dinsel boyutları yanında açık ortaokul ve liselerin varlığı da çözümü zorlaştırmaktadır. Bu duruma yeni müfredat programlarında yer alan ve kadınların konumlarını belirleyen dini kuralları da eklersek siyasi iktidar aracılığıyla yapılmak isteneni daha berrak biçimde görebiliriz.

 

Yaşanan olaylar, bu anlayışın sonuçlarını açıkça ortaya koymaktadır. Türkiye'de 2018’de gerçekleşen 569 bin 459 resmi evlilikten 23 bin 906’sı 16-17 yaş grubundaki çocuklardan oluştu. 17 bine yakın kız çocuğu doğum yaptı. Kadınlar hemen her gün aile içinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında ya da işyerlerinde tanıdıkları ya da tanımadıkları erkeklerin şiddetiyle karşılaştı. 2018 yılında 440 kadın öldürüldü. 317 cinsel şiddete maruz kaldı. 377 kız çocuğu cinsel istismara uğradı. Dünya Ekonomik Forumu'nun 2018 yılında hazırladığı Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi sonuçlarına göre Türkiye, 149 ülke içinde 130. sırada yer aldı. Türkiye iş hayatına katılım ve fırsat eşitliği alanında 131'inci, eğitim alanında 106'ıncı, sağlık alanında 67'nci, siyasete katılım alanında ise 113'üncü sırada.

Artık sabrımız kalmadı.

Siyasal iktidarı, cinsiyet eşitliğini sağlamak için göreve çağırıyoruz!

 


07.03.2019