ÇYDD, YOĞUN BİR KATILIM VE COŞKUYLA ATASINI ANDI

cydd-yogun-bir-katilim-ve-coskuyla-atasini-andi “Karanlık yaşanmadan aydınlığın değeri kavranamaz.” (Prof. Dr. Aysel Çelikel)

“Karanlık yaşanmadan aydınlığın değeri kavranamaz.” (Prof. Dr. Aysel Çelikel)

ÇYDD, YOĞUN BİR KATILIM VE COŞKUYLA ATASINI ANDI

Sunumunu Biranda Yücel ve Berkay Çelen adlı ÇYDD’li gençlerin yaptığı “Atatürk’ü Anmak ve Anlamak” programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’ndan sonra, müziği ve seslendirmesi Fikret Kızılok tarafından yapılan “Bir Devrimcinin Güncesi” adlı video gösterimi ile sürdü.

Panelin yöneticisi ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, konuşmasına “Karanlık yaşanmadan aydınlığın değeri kavranamaz.” sözleriyle başladı.

Çelikel, kendi kuşağından sonraki kuşakların Atatürk’ü değerlendirmekte yeterince şanslı olamadığını, devrimlerin ilk tanıklarını dinleyemediğini, aynı heyecanı yaşayamadığını söyledi.

Cumhuriyet’in bütün kurumlarının içini, geriye dönülmez şekilde boşaltan, laikliği yalnız “İslamî özgürlük” olarak anlayan, laik ve bilimsel eğitime karşı olan, evrensel sanatlara ve değerlere cephe alan bir iktidarın varlığı nedeniyle karanlığı görmeden aydınlığın değerinin kavranamayacağını belirtti.

Prof. Dr. Aysel Çelikel, Atatürk’le gelen Cumhuriyet kazanımlarını özetledikten sonra ülkemizde evrensel kültür – sanatla ilgili ne varsa çağdaş tiyatro, opera, bale, batı müziği, resim, heykel eğitim kurumları ve sanatçılarımızın Cumhuriyet’in eseri olduğunu söyledi.

Çelikel, Cumhuriyet’in değerini, kurumlarını birer birer yok etmeye çalışanların Atatürk’e olan sevgi ve minnet duygularını, Cumhuriyet’in değerlerini yok edemeyeceklerini; hepsinin yaşam biçimimiz olduğunu; kan, gözyaşı ile, şehitlerimizin hayatları pahasına kazandığımız vatanımız ve devrimlerimizin en değerli hazinemiz olduğunu, bunlardan vazgeçilemeyeceğini belirterek sözlerini tamamladı.

Doç. Dr. Şaduman Halıcı, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk”ün tek bir kişilik olduğunu, parçalanamayacağını, evrenselliğinin 1919’da başladığını belirtti. Halıcı, Atatürk’ün;
• Mazlum milletlere örnek olduğu için,
• Laiklik anlayışını benimseyip yaşama geçirdiği için,
• ‘Yurtta barış, dünyada barış” ilkesiyle ortaya koyduğu hümanist nitelik taşıdığı için evrensel olduğunu anlattı.

Oyuncu Levent Üzümcü, Atatürk’ün insanlara ateşi (yaratıcılığı, bilimi, uygarlığı) veren bir çeşit Prometheus olduğunu, bu nedenle her gün kemirilmeye çalışılsa da asla öldürülemeyeceğini, en umutsuz olunan dönemlerde bunun anımsanması gerektiğini söyledi.

Gazeteci – Yazar Altan Öymen, Atatürk’ün yaptıklarını özetleyen kavramın “çağdaşlaşma” olduğunu, büyüklüğünün boy-bosla değil, yaptıklarıyla ilgisini, 77 yıl sonra da –hiçbir zorlama olmaksızın- anılmasının yaptıklarının değerinin anlaşılması anlamına geldiğini anlattı. Aleyhinde söylenmedik, yazılmadık bir şey kalmadığı halde Atatürk’ün anısının bütün bunları aştığını, asıl ana gidişi durdurmaya kimsenin imkânı olamayacağını belirtti.

“Atatürk’ü Anmak ve Anlamak” programı, izleyicilerin umut dolu, coşku dolu alkışlarıyla sona erdi.

 

 

 

 

 

 

 


10.11.2015