11. Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödül Töreni

11-cagdas-yasam-cumhuriyet-odul-toreni 10 Nisan 1928 “Türkiye Devletinin dini İslam’dır.” hükmünün o dönemde yürürlükte olan 1924 Anayasası’ndan çıkarılışının yıl dönümüdür.

 

 

İstanbul Barosunun Değerli Başkanı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin Değerli Üyeleri, Değerli Dostları, Saygıdeğer Konuklar,

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak her yıl 10 Nisan haftasında bir Cumhuriyet aydınına “Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödülü” verme geleneğimizi bu yıl da devam ettiriyoruz. Genel Merkez Yönetim Kurulu 11 yıldan beri, kitapları, makaleleri, bilimsel eserleriyle, sosyal kültürel etkinlikleriyle Cumhuriyet değerlerinin tanıtımına, gelişmesine emek veren; demokrasiyi, insan haklarını, hukuk devletini savunan; laiklik ve çağdaşlıkta ilkeli ve onurlu duruşuyla topluma ve ülkemize katkıda bulunmuş olan bir aydınımıza “Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödülü” verme ve bunu her yıl tekrar etme konusunda karar almıştır. Bugün bu ödül törenlerinin 11’incisini gerçekleştiriyoruz.

10 Nisan 1928 “Türkiye Devletinin dini İslam’dır.” hükmünün o dönemde yürürlükte olan 1924 Anayasası’ndan çıkarılışının yıl dönümüdür. Bu önemli olay, 700 yıllık dini yönetimden sonra devlet katında din hâkimiyetinin sona erdiği, Türkiye devletin resmi dininin olmayacağının ifadesidir.

Bu değişiklik, Cumhuriyet yönetiminin yasalar ve uygulamalarla 1924’ten itibaren gerçekleştirdiği laikliğin anayasal zeminde kabulü anlamını taşımaktadır. Nitekim laiklik, ilke olarak 5 Şubat 1937’de yapılan değişiklikle Anayasa metnine girmiştir. Türkiye Cumhuriyetinin temellerinden biri hâkimiyetin Allaha ya da padişaha değil, Türk milletine ait olması; diğeri ise, laiklik ilkesinin varlığıdır. Laiklik, Cumhuriyetle birlikte toplum yaşamına girmiş olan özgürlüklerin ve çağdaş değerlerin temelidir. Anayasamızın değiştirilemeyen ve değiştirilmesi teklif edilemeyen ilkelerinden biridir.

28. yılını kutlayan ÇYDD 108 şubesi, en az 4 – 6 yıl eğitim desteği verdiği yaklaşık 100 bin ilk, orta öğretim ve üniversite öğrencisi, eğitim ve kültür evleri, çocuk kulübü, gençlik birimi, mezunlar birimi ile eğitim ve toplum hizmeti veren güçlü bir STK’dir. ÇYDD aynı zamanda yaptırdığı kız öğrenci yurtları, okullar, anasınıfları, kütüphaneler, oyun parkları, köy okullarına yardım projeleriyle etkinliğini sürdürmektedir.

ÇYDD’yi toplumda güvenilir ve saygın bir kuruluş haline getirmeyi başaran efsane Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan’ı rahmetle ve minnetle anarken bütün Genel Merkez ve şube yönetimlerine, bağışçılarımıza, üyelerimize ve çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum.

Değerli Arkadaşlarım,

Laikliğin özgür ve demokratik bir ortamda yeşerdiğini, demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olduğunu belirtelim. Toplumda dini farklılıkları; özgürlük, eşitlik, barış içinde bir arada tutabilme özelliği ve birlikte yaşam anlayışının temeli laikliktir. Toplumlar birden çok dine, mezhebe inanarak yaşarken devletin tek bir dinsel anlayışı benimseyerek uygulaması özgürlük, eşitlik, barış içinde yaşam olgusuna bir tehlike oluşturur. Avrupa devletleri yüzyıllar önce yaşadıkları uzun din savaşları sonunda bu gerçeği görmüşlerdir. Biz de olayın vahşi yüzünü Ortadoğu savaşlarında yakından gördük. Bu nedenle diyorum ki laiklik kamusal ve özel yaşamda çeşitli din ve mezhepler arasında ayırım yapmamanın ve dolayısıyla din ve vicdan özgürlüğünü yaşamanın güvencesidir. Devletin bütün din ve mezheplere karşı tarafsız ve eşit mesafede olması insan haklarının, özgürlüklerin, eşitliğin güvencesidir. Aslında laikliğe ‘aklın özgürlüğüdür’ demek doğru olacaktır.

Toplum olarak 15 yıldır Cumhuriyetimizin değerlerini, laikliği, milli bayramları ve Atatürk’ü unutturmaya ve inkâra yönelik bir uygulamayla karşı karşıyayız. Atatürk’ün bütün eserleri birer birer haraç mezat satılıyor, yok ediliyor. Toplumun çeşitli kesimleri birbirine karşı adeta düşman edildi. Buna şimdi bir de referandumun getirdiği ayrışma eklendi. Başbakan, bu değişime karşı çıkanlar yok olacak tehdidinde; oysa savaş ve PKK, FETO, IŞİD terörü, ülkemizi ve gencecik insanlarımızı yakıp yıkmakta. Toplum “Türkiye nereye gidiyor?” sorusunun cevabını arıyor. Bunun cevabı tek cümleyle Cumhuriyetimizin temel değerlerine sımsıkı sarılmaktan geçiyor.

Öte yandan düşünce ve basın özgürlükleri uzun zamandan beri baskı altında. Siyasal iktidarın yargıyı yönlendirme çabası had safhada, tarafsız ve bağımsız yargı kâğıt üstünde. Bütün bunlara ilave olarak “ Cumhurbaşkanlığı Sistemi” adı altında bir Anayasa değişikliğini 16 Nisan’da oylayacağız. İktidar maalesef devlet gücünü kullanarak, baskı ve tehdit uygulayarak hukuka aykırı ve etik dışı yollarla evet oyu propagandası yapıyor. Egemenliği bir tek kişiye veren, getirdiği hükümlerle diktatörlüğe kapı açacak bu sisteme ‘hayır’ oyu verecekleri terör örgütleri yanında olmakla suçlamaktadır. Tehditlere ve baskılara rağmen demokrasimiz, geleceğimiz, çocuklarımız, kaybettiklerimiz için ‘hayır’ diyerek direneceğiz. Bu ağır şartlar altında Atatürk Cumhuriyetini, demokrasiyi, laikliği, insan haklarını, hukuk devletini korumak için savaş veren korkusuz basını, sivil toplumu, siyaset adamlarını ve halkımızı saygıyla anmayı borç biliyorum.

Değerli Dostlar,

ÇYDD Genel Merkez Yönetim Kurulu, şubelerin değerlendirmelerini de nazara alarak, 2017 11. Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödülünü, Atatürk Cumhuriyetini, devrimleri, laikliği, hukukun üstünlüğünü, adil yargılanma hakkını, adaleti ve demokrasiyi savunan, anlatan, uygulayan, bilimsel eserleriyle, konferanslarıyla doğruları anlatan Doç. Dr. Ümit Kocasakal’a verilmesini uygun görmüştür. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi ve İstanbul Barosu’nun üç dönem başkanlığını yapmış olan Ümit Kocasakal güçlü kişiliği, engin hukuk bilgisiyle Ergenekon ve Balyoz gibi sahte davalarda hukuksuzluğu, oynanan oyunları halka anlatmak için verdiği mücadele ile temayüz etmiş örnek bir yurtseverdir. Bugün 5 Nisan Avukatlar günü. İstanbul Barosu’nun burada bizlerle beraber olması, bugünkü törenimizi daha da anlamlı kılıyor. Avukatlarımızın en büyük güvencemiz olduğunu bilmenizi istiyorum.

 

Doç. Dr. Ümit Kocasakal’ı sevgiyle, saygıyla ve minnetle kutluyor, kendilerine Türkiye’miz adına ve ÇYDD adına şükranlarımı sunuyorum.

 

Prof. Dr. Aysel Çelikel

ÇYDD Genel Başkanı

 


07.04.2017