AYSEL ÇELİKEL
Aysel Çelikel

Değerli Konuklar, Değerli Çağdaş Yaşamlılar

18 Mayıs 2009 sabahı güneş her zamanki gibi dünyayı aydınlatırken bizler için, Türkan Saylan’ın dostları, yol arkadaşları, lepralı hastaları, sevenleri, çağdaş yaşamın erdemini yaşayan gençlerimiz, kardelenlerimiz, yıldız kızlarımız için gün matem günüydü, Türkiye’nin aydınlık insanları, binlerce Atatürkçü yurttaş çiçeklerle, bayraklarla caddeleri doldurdu, onun arkasından gözyaşı döktü.

Türkan Saylan görevini yapan bir insanın iç huzuru ile aramızdan ayrıldı. Ömrü boyunca gece gündüz demeden eşitlik, özgürlük, kardeşlik için, inandığı davalar için didindi durdu.

Türkan Saylan dünyaya bakış açısı, hayatı algılayışı, düşünceleri, azim ve iradesiyle üstün nitelikli bir aydın, bir bilim insanı, namuslu ve demokrat bir Atatürkçüdür. 

Türkan Saylan yaşamı ciddiye alan, mütevazı, insan olmayı, insana yardım etmeyi yaşam biçimi olarak benimseyen çizgisiyle öne çıkmıştır. Yaşamını kolaylaştırdığı ve şefkatle ellerinden tuttuğu lepralı hastalara verdiği umut ve yaşama sevinci onu unutulmaz kılmıştır.

Eğitim alanında verdiği emekle ve sevgi dolu yüreğiyle binlerce Kardelen’in, Yıldız Kızlarımızın, üniversiteli gençlerimizin üzerinde unutulmaz izler bırakmış, yaşamlarına yeni kapıların açılmasını sağlamıştır.

13 Nisan 2009’da iktidarın yargı yoluyla yaptığı acımasız, hoyrat muamele sevgisizliğin, ilkelliğin, kindarlığın açık örneğiydi. O kendi için üzülmedi. Topluma hizmeti ahlaki bir görev olarak algılayan çalışma arkadaşlarına yapılanlar için çaresizliğine kahroldu. Talan edilen ÇYDD Genel Merkezi ve şubeleri için üzüldü 35 gün sonra da aramızdan ayrıldı. Daha fazla dayanamadı diye düşünüyorum.

İddianamedeki suçlamaların sahte delillere, iftiralara dayandığı açıktı. Türkan Saylan ve ÇYDD’yi itibarsızlaştırma ve bitirme planı gerçekleşmedi. Bizler yıllarca yargı ve medya ile mücadele ederken ÇYDD’yi yaşatmayı ve büyütmeyi başardık. Sevgili yol arkadaşımız Türkan Saylan’ın emanetini, itibarını ve güvenirliğini koruduk.

Uzun ve meşakkatli çabalar sonunda avukatlarımızın aldığı bilirkişi raporları, Dernekten toplanan hard disklerin açılıp içine yeni bilgiler yerleştirildiğini ortaya koydu.

Yenilenen yargılamada sayın savcı, “ÇYDD’nin pozitif ayrımcılık yaparak Güneydoğu ve Doğu’dan metropole okumak için gelen öğrencilere burs vermesi suç teşkil etmemektedir.” diyerek görüşünü açıkladı. Oysa birçok basın organı 2009’da ÇYDD’nin teröre destek veren bir dernek olduğunu söyleyerek acımızı bir kat daha arttırmıştı.

Devletimizin topluma hizmet eden onurlu insanlar için sahte deliller üreterek, düzmece mahkemeler kurarak onları yok etmeye çalışacağını düşünemezdik. Bugüne kadar görülmemiş bir tuzak ve kirli uygulama, devletin varlık nedenini de ortadan kaldırıyordu. Adaletin er ya da geç ama mutlaka gerçekleşeceğine olan inancımız tamdı. Şimdi yargılanan üç arkadaşımız için ve Türkan Saylan için beraat ve itibarlarının iade edilmesini ve devletin özür dilenmesini bekliyoruz. 

Biraz önce Türkan Saylan’ın Lepra ve ÇYDD serüvenini yeniden yaşadık, gerçekten duygulandık. Anadolu’nun ücra köşelerinde kızlarımızın hayatlarını dönüştürmek, eğitim almalarını sağlamak için verdiği mücadeleyi yakından gördük. Röportajları yapan değerli üyemiz Prof. Dr. Zehra İpşiroğluna ve yönetmen Nurdan Arca’ya teşekkür ederiz.

Sevgili dostumuz Türkan Saylan görevini yüksek sorumluluk duygusuyla, hakkını vererek tamamladı, mutlu yaşadı, arkasında eğitimine destek verdiği mutlu genç insanları, leprayı ve umutsuzluğu yenen insanları bıraktı, örnek bir insan portresi çizerek aramızdan ayrıldı. Kendisine bütün ÇYDD’liler ve lepralı hastaları adına sevgi, saygı minnet duygularımı iletiyorum. Nur içinde yatsın.


Prof. Dr. Aysel Çelikel
ÇYDD Genel Başkanı