O “ÇİÇEKLİ PENCERELİ EV” MÜZE OLMALIDIR!

o-cicekli-pencereli-ev-muze-olmalidir O ev, Türkan Saylan’ın yaşamının izlerini taşıyan anılarının evidir. Türkan Saylan’ın yaşamının son günlerinde gördüğü insanlık dışı uygulamaya karşın insani mesajlar verdiği çiçekli pencere, o evdedir.

DEMOKRASİ MÜCADELESİNİN SİMGESİ OLAN O “ÇİÇEKLİ PENCERELİ EV” MÜZE OLMALIDIR!

O ev, Türkan Saylan’ın yaşamının izlerini taşıyan anılarının evidir.
Türkan Saylan’ın yaşamının son günlerinde gördüğü insanlık dışı uygulamaya karşın insani mesajlar verdiği çiçekli pencere, o evdedir.

O çiçekli pencere ve Türkan Saylan’ın mola işaretiyle beyinlere kazınan görüntüsü; Derneğimize yapılan baskıların, bu baskılara karşı direnişin ve demokrasi mücadelesinin simgesidir.

O ev, bütün bunları gelecek kuşaklara taşımak için ve taşıyacak biçimde sonsuza kadar korunmalı ve yaşatılmalıdır.

Türkan Saylan’ın oğulları, annelerinden kalan evi satma kararlarını önce ÇYDD Genel Merkez Yönetim Kuruluna bildirdi. Merkez Yönetim Kurulumuz, Türkan Saylan Evi’ni satın almak; evi, içerdiği simgesel değerler doğrultusunda korumak ve yaşatmak kamacıyla incelemeler yaptı. “Tarihi eser” statüsündeki binanın sadece satın alınması için 2 milyon Dolar ve müzeye dönüştürülmesi için gereken bütçenin toplam 8 milyon TL’yi aştığı ortaya çıktı. İşletim ve bakım giderleri de dikkate alındığında bu hayalin Dernek bütçesiyle gerçekleştiremeyeceği anlaşıldı. Sonuç Türkan Saylan’ın oğullarına bildirildi.

Ülkemizde özel müzecilik alanında profesyonelleşen, topluma bu alanda çok katkı veren kurumların desteği ve Derneğimizin de katkılarımızla Türkan Saylan evinin müzeye dönüştürülmesi hayali bitmiş değildir.

Gönlümüz, o evin herhangi bir ev olarak kalmasına razı değildir. 
Çünkü Türkan Saylan’a, ülkemize ve insanlarımıza yaptığı bunca iyilik ve katkı ve bunların karşılığında ödediği bedel nedeniyle, yalnızca Derneğimizin değil, bu ülkede yasayan -biraz olsun vicdan sahibi- herkesin borcu var.

Türkan Saylan, yaptığı hiçbir iyilik için, hiçbir zaman, hiçbir karşılık beklemedi; ama adını yaşatacak bir müzeyi hayata geçirmek, hem müzecilik alanında bir boşluğu doldurmak hem de Türkan Saylan’dan esirgenen gecikmiş bir özrün belki küçük bir ifadesi olacaktır.

Müzecilik alanında çok özel ve güçlü örnekleri hayata geçirmiş kurum ve kuruluşlarla bu projeyi hayata geçirmek, en büyük arzumuzdur.

 


13.11.2015