Altı günden beri devam eden adalet arayışı ve yürüyüşlere ÇYDD olarak gönül birliği içinde, içtenlikle destek veriyoruz. Bilinmelidir ki bir toplumda adalet yoksa toplumda birlik, düzen, mutluluk, huzur, barış da yoktur. Yani gelecek de yoktur. Hukukta, parlamentoda, yargıda, cezaevlerinde, basında, üniversitede, yönetimde, her yerde adaleti kaybettik. Siyasal düşünce etnik köken, din ve mezhep farkı olmadan bütün insanlar için adalet istiyoruz.

Demokrasi için, insan hakları ve hukuk devleti için, bağımsız ve tarafsız yargı için buradayız.

En az yüz bin kamu görevlisi OHAL uygulaması ile görevlerinden ihraç ediliyorsa; parlamenterler, akademisyenler, gazeteciler, öğretmenler muhalif oldukları için tutuklanıyorsa; dört aydan beri işleri için açlık grevi yapan iki öğretmen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, açlık grevi yaptıkları için tutuklanıyorlar, ölüme terk ediliyorlarsa, adil yargılanma hakkı bitmişse, insanlar geleceklerinden emin değilse, 69 yaşında bir parti lideri ile birlikte yüzlerce, binlerce insan, sağlıklarını hiçe sayarak 25 gün yürümeyi göze almış, sokaklara dökülmüşse siyasal iktidara düşen, hemen, en kısa sürede mağduriyetlere son vermesidir. Ülkede KHK düzenine son verip evrensel hukuku hâkim kılmasını bekliyoruz. Biz vatandaşlar, iktidardan tehdit değil adalet bekliyoruz.