Kanundaki açık hükme rağmen, YSK’nın mühürsüz oy pusulalarının geçerli olduğuna ilişkin verdiği karar ve bu kararı oylama sürerken açıklanması, açıkça hukuk ve seçim güvenliğini zedelemiş, referandum sonuçlarını şaibe altında bırakmıştır.

Siyasal iktidarın baskı ve tehdit uygulayarak devlet desteği ve devlet kurumlarıyla birlikte yürüttüğü eşitsiz referandum çalışmasının sonucu, bize Atatürkçü, cumhuriyetçi, demokrat ve laik kesimin toplumun en az yarısını oluşturduğunu gösterdi. Demokrasinin ve Atatürk devrimlerinin ortak paydamız olduğunu bir kere daha anladık.

Demokrasi mücadelesinin, bütün siyasal düşüncelerin, dini ve etnik kimliklerin ayırım yapmadan hep birlikte ortak payda üzerinden yürütülmesinin başarının yolu olduğunu açıkça gördük. Bu önemli sonuç, bu topraklar üzerinde özgürce barış ve eşitlik içinde birlikte yaşamanın yolunun demokrasi ve laiklikten geçtiğinin siyasal aktörlerce de idrak edilmesi gerektiğini gösterdi. Onlara çok önemli bir görev düşüyor.

Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanuna göre mühürsüz oy pusulalarının geçersiz olduğu açıkça belirtildiği halde, YSK’nın oylama devam ederken mühürsüz oy pusulalarının geçerli olduğuna karar vermesinin hukuka aykırılık oluşturduğunu ve referandum sonuçlarına gölge düşürdüğünü kamuoyuna ilan ediyoruz.

Kanundaki açık hükme rağmen, YSK’nın mühürsüz oy pusulalarının geçerli olduğuna ilişkin verdiği karar ve bu kararı oylama sürerken açıklanması, açıkça hukuk ve seçim güvenliğini zedelemiş, referandum sonuçlarını şaibe altında bırakmıştır.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak, YSK’nın yapılan bütün itirazları hukuk devleti içinde değerlendirmesini talep ediyoruz.